İşgal altındaki Batı Şeria’da protesto gösterisi yaparken öldürülen 26 yaşındaki Amerikalı aktivist Ayşenur Ezgi Eygi, arkadaşları ve eski profesörleri tarafından Filistinlilerin kötü durumuna dikkat çekmek için güçlü bir ahlaki yükümlülük hisseden özverili bir organizatör olarak hatırlanıyor.
“Ona gitmemesi için yalvardım ama insanların gördüğü zulme ve onurlu direnişlerine tanıklık
etme geleneğine katılmaya dair derin bir arzusu vardı” diyor Eygi’nin gittiği Seattle’daki Washington Üniversitesi’nde Orta Doğu dilleri ve kültürleri profesörü olan Aria Fani. “Nerede olursa olsun adaletsizliğe karşı sonuna kadar mücadele etti.”
Geçtiğimiz yıl Eygi ile yakınlaşan Fani, ölüm haberinin dünya çapında öfkeye yol açmasının üzerinden çok geçmeden, Cuma günü öğleden sonra Guardian’a konuştu. Filistinli yetkililere ve Associated Press’e [AP] konuşan iki görgü tanığına göre Eygi, İsrail askerleri tarafından ölümcül bir şekilde vurulduğunda işgal karşıtı Uluslararası Dayanışma Hareketi’nde gönüllü olarak çalışıyordu. İki doktor AP’ye Eygi’nin başından vurulduğunu söyledi. İsrail ordusu, askerlerin bir “şiddet eylemi provokatörüne” ateş açarken yabancı uyruklu bir kişiyi öldürdüğüne dair bir raporu soruşturduğunu söylerken, Beyaz Saray da bu cinayetten “derin rahatsızlık” duyduğunu belirtti ve soruşturma açılması çağrısında bulundu.
Fani, aynı zamanda Türk vatandaşı olan ve geride bir eş bırakan Eygi’nin bu yılın başlarında Washington Üniversitesi psikoloji bölümünden, Orta Doğu dilleri ve kültürü alanında yan dal yaparak mezun olduğunu söylüyor. Eygi tören sırasında sahneye büyük bir “Özgür Filistin” bayrağıyla çıkmış.
Ayşenur Ezgi Eygi’nin mezuniyetinden [Kaynak: Guardian]
Profesör, konuk olarak ders verdiği ve 2013 yılında Batı Şeria’da yaşadığı protesto deneyimlerinden bahsettiği “Orta Doğu’da feminist sinema” konulu bir derste Eygi ile tanıştığını söylüyor.
Uluslararası Dayanışma Hareketi’ne katılmaya hazırlanırken Eygi’nin tavsiye almak için kendisine nasıl ulaştığını anlatan profesör, “[o günkü konuşmamdan] daha sonra benzer bir deneyim yaşamak için ilham alacağını tahmin etmemiştim” diyor. “Onu vazgeçirmeye çalıştım ama çok zayıf bir pozisyondan, çünkü bunu zamanında kendim de yapmıştım. Hayata erken veda etse de aktivizminde çok ama çok ilkeliydi.”
Fani, Eygi’nin son akademik yılında “Filistinlileri araştırmaya, onlarla konuşmaya ve onların tarihsel travmaları hakkında sohbet etmeye” önemli bir zaman ayırdığını söyledi. “Batı Şeria’da yaşamanın ne demek olduğu konusunda son derece bilgiliydi. Naif bir gezgin değildi. Bu deneyim onun yıllar süren aktivizminin doruk noktası oldu.”
Eygi’nin Washington Üniversitesi kampüsünde Gazze için kurulan Halk Üniversitesi’nin organizatörlerinden biri olduğunu ve bunun ilkbahardaki protestolar sırasında kurulan düzinelerce Filistin yanlısı kamptan biri olduğunu söyleyen Fani, “Ayşenur, üniversitenin Boeing şirketi ve İsrail devleti ile olan bağlarını protesto eden ve üniversite yönetimiyle müzakerelere öncülük eden grubun önemli bir parçasıydı” diyor. “Bu onun için çok önemliydi. Bazen onu sadece bir ya da iki saat kadar uyumuş olarak görürdüm. Ona biraz kestirmesini söylerdim. O da ‘hayır, daha yapacak işlerim var’ derdi. Hem kendini bu kadar adayıp bir de üstüne mezun olmayı başarması gerçekten hayret vericiydi.”
Profesör, Eygi’nin Batı Şeria’da göz yaşartıcı gaz da dahil olmak üzere karşılaştığı şiddet konusunda ona tavsiyelerde bulunmuş ve onun güvenliği için derin bir endişe duymuş: “En kötü ihtimalle bir uzvunu kaybederek geri döneceğini düşünmüştüm. Bir kefene sarılmış olarak geri döneceği aklımın ucundan geçmedi” diyor.
9 Eylül’de Batı Şeria’nın Nablus kentinde Filistinlilerin Ayşenur Ezgi Eygi için düzenlediği cenaze merasiminden [Kaynak: Issam Rimawi/Anadolu Ajansı]
Fani, Eygi’nin daha önce de Standing Rock bölgesinde petrol boru hattını protesto ettiğini, üstelik Türk milliyetçiliğini ve Kürt azınlıklara yönelik şiddeti de eleştirdiğini aktarıyor: “ABD dış politikasını ve ABD’deki beyaz üstünlüğünü çok eleştiriyordu ve İsrail de buna dahildi.”
Washington Üniversitesi psikoloji bölümünün akademik hizmetler direktörü Carrie Perrin, Seattle Times’a gönderdiği e-postada Eygi’nin bir arkadaş ve “sıcaklığı ve şefkati ile parlak bir ışık” olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Hayatıyla, girdiği her ortamı iyileştiren biriydi. Ölümü bugün dünyanın dört bir yanında yürekleri dağlıyor.”
Washington Üniversitesi rektörü Ana Mari Cauce, Eygi’nin psikoloji bölümünde “yeni öğrencilerin bölüme uyum sağlamasına yardımcı olan ve onların hayatında olumlu bir etki yaratan” bir akran danışmanı olduğunu söyledi.
Fani, Eygi’nin Washington Üniversitesi yönetiminin kampüs protestolarını ele alış biçiminden büyük rahatsızlık duyduğunu ve öldürülmesinin ülke genelindeki kampüs idarecilerini Filistin yanlısı aktivizme yönelik baskılarını sona erdirmeye teşvik edeceğini umduğunu söyledi.
Eygi’nin öldürülmesi, 2003 yılında Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM) ile birlikte Refah’ta İsrail ordusunun evleri yıkmasını protesto ederken askeriyeye ait bir buldozer tarafından öldürülen, yine Washington eyaletinden 23 yaşındaki Amerikalı Rachel Corrie’nin öldürülmesiyle kıyaslanıyor.
Rachel Corrie (1979-2013)
ISM yaptığı açıklamada, İsrail güçleri Eygi’yi vurmadan önce grubun barışçıl, haftalık bir gösteri düzenlediğini belirtti: “İnsanların çoluk çocuk namaz kıldığı gösteriye, yüksek bir tepede konuşlanmış olan İsrail ordusu güç kullanarak karşılık verdi.”
Eygi’nin ailesi Cumartesi günü ISM aracılığıyla bir açıklama yayınlayarak “suçluların tam olarak hesap vermesini sağlamak” için bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu ve Eygi’yi “sevgi dolu bir kız, kız kardeş, eş ve teyze” olarak andı.
Ailesi, “Nazik, cesur, muzip, yardımseverdi, adeta gün ışığı gibiydi” dedi. “İçi dışı birdi. Başkalarına hizmet etmek için derin bir sorumluluk hissederdi ve hayatını ihtiyaç sahiplerine özen göstererek yaşardı. Hayatı boyunca son derece tutkulu bir insan hakları aktivisti oldu. Adaletin yılmaz ve sadık bir savunucusuydu.”
Amerika Birleşik Devletleri’nin Washington eyaletinin Seattle kentindeki Westlake Park’ta Ayşenur Ezgi Eygi için düzenlenen eylemden bir kare [Kaynak: Tayfun Coşku/AA]
Fani ve bir meslektaşı daha önce, onun öldürülmesinin doğurabileceği uluslararası tepkinin ironisi hakkında konuşmuş: “Filistinlilerin çektiği acılara dikkat çekmek istiyordu. Şu anda hayatta olsaydı şöyle derdi: ‘Bu ilgiyi Amerikan vatandaşı olduğum için çektim, çünkü Filistinliler istatistik haline geldi. Savaşın insani maliyeti stratejik olarak Amerikan halkından ve kesinlikle İsrail halkından gizlendi’ derdi. … Açıkçası bu onun isteyeceği bir son değildi, ama bu yolu seçmesi, böylesine tuhaf ve yürek yakıcı bir şekilde olsa da o kadar şiirsel ki.”
Profesör, Eygi’nin konuşma tarzındaki müzikaliteden bahsederek, eskiden onun sesini incelemek istediğine dair şaka yaptığını söylüyor: “Onunla konuşmak çok kolaydı ve Ayşenur isminin anlamı olan ‘hayat ve ışık’ın vücut bulmuş haliydi. İnanılmaz derecede güzel bir insan ve iyi bir dosttu, şimdi dünya onsuz daha kötü bir yer.”
Ayşenur Ezgi Eygi (1998-2024)
Yazar: Sam Levin
Yayın Tarihi: 6 Eylül 2024
Kaynak: The Guardian
Çeviri: KARPUZ