Skip to main content

Aşağıda çevirisini sunduğumuz metin, 25 Nisan 2024 tarihinde Jewish Voice for Peace (Barış için Yahudilerin Sesi) tarafından yayınlandı. İsrail’in işgal siyasetine, savaş suçlarına ve Filistinlilere karşı ırkçı ve nobran tutumuna yönelik en sert ve kararlı itirazlardan biri Yahudilerden geliyor. Siyonistler ısrarla kendi ırkçı ve baskıcı ideolojilerini Yahudilik ile eş tutarken, eşitlik ve özgürlük temelli bir Yahudilik inancına sahip pek çok Yahudi kendi adlarına yürütülen işgal ve soykırım politikalarını kabul etmeyerek Filistin’in özgürlüğü için sokaklara çıkıyor, gösteriler düzenliyor ve her platformda siyonist propagandaya karşı mücadele ediyor. İsrail’e sağlanan askeri, mali ve siyasi desteğe son verilmesi çağrısında bulunan öğrenci hareketleri ABD’de etkisini arttırırken Yahudi öğrenciler ve hocalar ön saflarda yer alıyorlar. Her renkten ve dinden insanın bir araya geldiği gösterilerde varlıkları ısrarla görmezden gelinmesine rağmen, göstericileri Yahudi karşıtı olarak yaftalayanlara karşı en net cevabı onlar veriyorlar.

Daha önce görülmemiş sayıda vicdan sahibi insan, İsrail’in apartheid ve soykırım politikalarına verilen destekten vazgeçilmesini talep etmek üzere ülke çapında örgütleniyor. Bir savaş makinesi olan İsrail’e kendi çıkarları doğrultusunda sorgusuz sualsiz destek vermeye kararlı olan seçilmiş yetkililerimiz ve ABD medyası, antisemitizme dair endişeleri istismar ederek ve barışçıl, savaş karşıtı göstericileri tehlikeli ve antisemitist çeteler olarak karalayarak karşılık veriyor.

Dünyanın en büyük anti-siyonist Yahudi örgütü olarak, antisemitizmin anti-siyonizmle bir tutulmasını kesin bir dille reddediyor ve hareketimizde antisemitizme yer olmadığını bir kez daha açıkça ifade ediyoruz. Hareketimizi itibarsızlaştırmak amacıyla prensiplerine bağlı savaş karşıtı protestoculara yöneltilen asılsız antisemitizm suçlamalarını kınıyoruz.

Bu suçlamaların arkasında yatan şeyin ne olduğunu biliyoruz: Gazze’de devam eden vahşete karşı kurnaz bir dikkat dağıtma çabası. 34.000’den fazla Filistinli öldürüldü ve binlerce Filistinlinin daha ölmesinden endişe ediliyor. Filistinliler şu anda sevdiklerinin cesetlerini toplu mezarlardan çıkarıyor. İsrail ordusu, yerlerinden edilmiş yüz binlerce insanın sığındığı Refah’ı işgale hazırlanıyor.

Gazze’de acilen ateşkes sağlanması ve [İsrail’in uyguladığı] apartheid’a verilen desteğin sona erdirilmesine dair talepler yaygınlaşırken, son bir hafta içinde ülkenin dört bir yanındaki üniversitelerde kurulan öğrenci kampları da ülkenin gündemine damga vuruyor. Aynı zamanda Yahudiler ve vicdan sahibi insanlar, Yahudilerin [kölelikten] kurtuluş bayramı olarak kutladıkları Hamursuz Bayramı’ndan aldıkları ilhamla, ABD’nin süregiden soykırımdaki suç ortaklığına son vermesi için ellerinden gelen her şeyi yapıyor ve sokaklara dökülüyor.

Belirtmeliyiz ki, öğrencilerin ve diğer barışçıl protestocuların güvenliğine yönelik tehditler sadece ve sadece üniversite yöneticilerinden ve devletten geliyor. Columbia Üniversitesi öğrencilerinin kampüslerinde Gazze ile dayanışma kampı kurmalarının üzerinden 24 saat geçmeden, çevik kuvvet teçhizatlı ve plastik kelepçeler taşıyan polisler kampı basarak rektörün talimatıyla 100’den fazla öğrenciyi gözaltına aldı. 50’den fazla Barnard College öğrencisi okuldan uzaklaştırıldı ve yurtlardan tahliye edilmeden önce eşyalarını toplamaları için kendilerine yalnızca 15 dakika süre verildi.

Üzerinde “Benim adıma değil” yazılı tişörtlerle İsrail’in uyguladığı soykırıma karşı New York’da sokağa çıkan Yahudiler slogan atarken [Fotoğraf: Fatih Aktaş/Anadolu/Getty Images]

Sadece birkaç kilometre ötedeki Grand Army Plaza’da binlerce Yahudi ve yerel halktan insanlar, Hamursuz Bayramı’nın ikinci gecesi Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer’in kapısının önünde bir araya gelerek ABD’nin İsrail ordusuna verdiği silah desteğini sona erdirmesini talep etti; tam da Senato’nun İsrail hükümetine 14.1 milyar dolar ek yardım verilmesini oyladığı sırada. Canlı yayın aracılığıyla 60.000 kişinin izlediği gösteride New York Polisi 200’den fazla kişiyi gözaltına aldı. Bu sırada dayanışma gösteren otobüs şoförleri, tutuklananları emniyete götürmeyi reddetti.

ABD medyası ve Filistin karşıtı politikacılar ısrarla farklı bir portre çizmeye çalışıyor: başıbozuk kalabalıklar ve Yahudi karşıtı nefret. Bu senaryo, dünyanın neresinde olursa olsun adalet için sesini yükseltenlere hiç de yabancı değil. Hareketin organizatörleri, liderleri ve sözcüleri bu kişileri kınasa ve antisemitizmin kolektif özgürleşme mücadelesinde yeri olmadığı konusunda son derece net olsa da, antisemitist nefret kusan münferit bireyler ya da kötü niyetli provokatörler, hareketi temsil eden kişiler olarak lanse ediliyor. Bunu yaparken, ABD’li Yahudilerin üniversite kampüslerinde ve ülkenin dört bir yanındaki şehirlerde örgütlenerek İsrail’in uyguladığı apartheid ve soykırıma verilen desteğin son bulmasını talep eden en aktif seslerden biri olduğu gerçeğini görmezden geliyorlar.

Aylardır, bizim adımıza ve bizim vergilerimizle açıkça bir soykırım silahlandırılıp finanse edilirken, işlerin her zamanki gibi yürümesine izin vermeyi reddederek, seçilmiş yetkililerimizin yakasına yapışmış bulunuyoruz. Daha önce görülmemiş sayıda insanı bir araya getiriyor ve ateşkesin ana akım bir talep haline gelmesini sağlıyoruz. Bugün şahit olduğumuz felaket tellallığı sadece gerçeklikten tamamen kopuk olmakla kalmıyor, aynı zamanda hareketimizi itibarsızlaştırma, karalama ve soykırımın başladığı 200 günden bu yana dile getirdiğimiz taleplerden dikkatleri uzaklaştırma amacını da taşıyor.

Tüm vicdan sahibi insanları, önümüzdeki en öncelikli gündeme odaklanmaya çağırıyoruz: ABD’nin Filistinlilere yönelik gerçekleştirilen soykırıma sağladığı silah ve finansmanın sona erdirilmesi ve Gazze’de acil ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması. Yüz binlerce insanın hayatı buna bağlı.

Yayın Tarihi: 25 Nisan 2024

Kaynak: Jewish Voice for Peace

Çeviri: KARPUZ

Manşet Fotoğrafı: Drew Angerer / Getty Images

Leave a Reply