Skip to main content

SUNUŞ: On binlerce canın yanında bir can daha eksildi, Filistin’den. Baba, eş, arkadaş, akademisyen, şair, hoca… Rıfat el Arir, 6 Aralık 2023 günü İsrail bombalarıyla katledildi. Erkek kardeşi, kız kardeşi ve kız kardeşinin çocukları ile birlikte. 1985’te daha birinci sınıftayken, babasının kontrol noktasından geçip Gazze’ye girdikten hemen sonra arabasına ateş açılması sonucu yaralanmasını bir ömür unutamamış Rıfat. “Hala ne zaman bir kurşun sesi duysam aile fertlerini tek tek ararım” demiş, yıllar sonra bu yaşadıklarını yazıya döktüğünde. 1997’de İkinci İntifada yaşanırken üniversite öğrencisiymiş. “Dünyanın bizi umursaması için daha kaç Filistinlinin katledilmesi gerekiyor” sorusunu ilk duyduğunda, İngilizcesini de kullanarak dünyanın dört bir yanındaki insanlara ulaşmak istemiş. “Üyesi olduğum ne kadar forum varsa yazdım” diyor Rıfat, “zannettim ki bu soru insanların fikrini değiştirir.” “Yanıldım ama” diyor Rıfat, “İsrail bizi öldürmeye ve hayatlarımızı mahvetmeye devam etti. Dünyanın göstereceği tepki hakkında yanıldım.” Bu satırlardan 24 sene sonra, 2021 yılında İsrail Gazze’yi bir kez daha bombalarken, dünyadan umudunu kesmemiş olacak ki, bu sefer New York Times’a yazmış Rıfat. 2014’teki savaşta İsrail’in kardeşini öldürmesinden, içinde 40 kişi varken bombalanarak yıkılan aile evinden, eşinin dedesinin, erkek kardeşinin, kız kardeşinin ve kız kardeşinin üç çocuğunun nasıl katledildiğinden bahsetmiş. “Ben ve eşim, sıradan Filistinli bir çiftiz ve ailemizden 30 kişi kaybettik” yazmış Rıfat. Sonra, 2021’de tekrar bombalar yağarken Gazze’nin üstüne, çocukları için nasıl endişelendiğini anlatmış: “Eğer olur da buradan sağ çıkabilirsek, sonrasında çocuklarımın psikolojisi nasıl olacak, sürekli yaşanabilecek yeni bir saldırının korkusuyla mı yaşayacaklar?” Kızı sormuş Rıfat’a, “Elektrikler kesikken de İsrail bizim evimizi yıkabilir mi?” İçimden şöyle demek geçti demiş Rıfat: “Evlerimizin her biri anlatılması gereken masallar ve hikayelerle dolu. Evlerimiz savaş makinesi İsrail’i rahatsız ediyor, onunla alay ediyor, karanlıkta bile ona musallat oluyor. Evlerimizin varlığına tahammül edemez İsrail. Ve Amerikalıların vergileriyle ve uluslararası dokunulmazlık sayesinde, muhtemelen hiçbir şey kalmayana kadar yıkmaya devam edecek evlerimizi.” Ama tabi söyleyememiş kızına bunları: “Hayır, tatlım. Karanlıkta bizi göremezler”. Siyonist hareket topraklarımızı işgal etmeden önce kelimeler ve yazılarla işgali başlatmıştı demiş Rıfat. O yüzden kelimlere ve yazılara hep çok önem vermiş: “Biz de yazıyla direneceğiz. Kendimizi ve dünya halklarını aydınlatmak için kalemlerimizi kullanacağız.” Özgür kalemi, geride kalanlara mirasıdır Rıfat’ın. Onun ve Filistinlilerin hikayesini elimizden geldiğince anlatmaya devam edeceğiz. Rıfat’ın 2011’de yayınladığı ve öldürülmeden birkaç hafta önce Twitter hesabının en üstüne sabitlediği, “If I must die” şiirini çevirdik, ilginize sunuyoruz.


Ölmem gerekiyorsa eğer
Sen hayatta kalmalısın
Hikayemi anlatmak
Birkaç parça eşyamı satmak
Bir parça kumaş ve
Bir iki parça çıta almak için
(beyaz olsun ve de kuyruğu uzun)
Ki Gazze’nin bir köşesinde bir çocuk
Cennete bir adım ötedeyken
Gözlerken yolunu babasının
Alev olup kaybolmuş
Veda etmeden kimseye
Ne bedenine
Ne de kendisine
Görür uçurtmayı, hani senin yaptığın, şu gökte uçan uçurtmayı
Ve bir an için zanneder ki bir melek süzülen gökte
Sevinirken son bir kere
Ölmem gerekiyorsa eğer
Umut olup yağsın ölümüm
Masal olup anlatılsın


Rıfat el Arir (1979-2023)

Leave a Reply